insisto
Menu
  • Start
  • Kimlik
  • Akademi
  • Sanat
    • Sesler
    • Gif Koleksiyonu
    • Ses pulu
  • Seyahat
    • Kırgızistan
    • Kazakistan
  • Yeni Ufuklara
    • AKAMP
  • İletişim
Menu

№ 3: Yolda olmanın gücüne inan

Posted on 22 Mart 20245 Nisan 2024 by Ali BALCI

Bir yandan hata yaparken, boşlarken, savsaklarken ve ertelerken, aklımızı başımıza alabildiğimiz her an pişmanlık duyup bir şeyleri düzeltmeye ve kendi arkamızı toparlamaya çalışıyoruz. Dünü toparlamaya çalışırken o kadar çok emek harcıyoruz ki, günün sonunda yüzümüzü yarına dönecek takatimiz kalmıyor.

Fotoğraf: Dominic Blignaut

Ancak tez yazma sürecimiz, yaptığımız hataların hepsini tek tek tespit edip düzeltebileceğimiz kadar uzun olmayacak. Aslında böyle bir amacımız da yok. Hiç kimse bizden kusursuz bir tez yazmamızı beklemiyor. Hiç kimse bizden bir hatalar listesi oluşturup onları tikler atarak baştan sona telafi etmemizi istemiyor. Çünkü biz, eski yazdıklarımızı düzeltmek için ne kadar uğraşırsak uğraşalım, eş zamanlı olarak yeni hatalar yapmaya devam edeceğiz. Haliyle, henüz yazılmamış bölümlerimiz ya da içerik olarak geliştirmeye muhtaç başlıklarımız varken buralarda vakit kaybetmek işleri daha kolay hale getirmeyecek. Bu süreçte, yaptıklarımızın farkında olmak ve her yazdığımız metni bir önceki hatalardan arındırabilmek yeterli olacaktır.

Tez yazmak her şeyden önce, doğası gereği bir karışıklık, bir kaos, bir toz bulutu gerektiriyor. Bu korku dolu karmaşanın, sancılı çabanın ve düzensizliğin içinden kirlenmeden, alın teri ve hatta göz yaşı dökmeden çıkmak da ne yazık ki mümkün olmuyor. Haliyle bizi doktor ya da uzman yapan şey, bu karmaşadan beslenmeyi, hataları, eksiklikleri ve kusurları, hareket halindeyken düzeltebilmeyi öğrenmek oluyor.

Evinizde boya yaparken duvarda bir fırça izi kaldığında onu düzeltmek için saatlerce uğraşabilirsiniz, bunun için fazlaca vaktiniz olabilir. Ancak tez yazma sürecinde çok hayati olmayan hataları telafi etmenin –çoğu zaman– en iyi yolu, o hatayı mümkün mertebe tekrar etmemektir. Geriye dönüp o yanlışlarınızda boğulmak, kendinizi incitmek ve vaktinizi yakmak yerine, hatanızı görmek ve tekrar etmemek önünüzü fazlasıyla açacak ve gelecekteki pişmanlıklarınızı azaltacaktır. Çamura girdiğinizde, etrafı batırdığınızı ve her şeyi mahvettiğinizi düşünerek durmayın. Durup o ayakkabıları temizlemeye çalışmayın, sadece devam edin. Yürümeye devam ettiğiniz sürece, yol ayakkabıyı temizleyecektir. Yapmanız gereken tek şey, çamurun içindeyken de inatla, ısrarla yürümek ve daha öngörülü olup başka çamurlara girmemek için dikkatli olmaktır.

Fotoğraf: Toomas Tartes

Yol uzun ve meşakkatli. Bunu bilerek, hazır olduğuna inanarak ve kendine güvenerek geldin. İlk hayal ettiğin anı, ilk geldiğin günün heyecanını hatırla. Hata yapan tek kişi değilsin, farkına varan kişisin. Bunu unutma. Sakın durma, yürümeye devam et. Israrla dene.

Kapak Fotoğrafı: Michael Saidov

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • 29 Mart 2025 by Ali BALCI Suda ırlanan kayıklar
  • 24 Mart 2025 by Ali BALCI Akademinin Kör Noktası: "Öğrenciyi Yarım Bırakmak"
  • 1 Mart 2025 by Ali BALCI Orta Cal Bilyardçısı
  • 4 Şubat 2025 by Ali BALCI Bir Kavramının Dönüşümü: Cumhuriyet’ten Günümüze “Halk”ın Değişen Anlamı
  • 28 Ağustos 2024 by Ali BALCI № 5: Ufka bak, kılavuzlarını gör

Ali Balcı

       
Ölümden kaçınmak için çaba harcamak gerekir. Vücut kendi haline bırakıldığında -ki, canlı öldüğünde olan budur- çevresiyle bir denge hali oluşturmaya eğilimlidir. Canlı bir vücuttaki sıcaklık, asitlilik, su içeriği ya da elektriksel gerilim benzeri bir niceliği ölçerseniz, bekleneceği biçimde, bu niceliğin çevrede kendisine karşılık gelen ölçümden çok farklı olduğunu bulursunuz. Örneğin, bizim vücutlarımız genellikle çevreden daha sıcaktır ve soğuk iklimlerde bu sıcaklık farkını korumak oldukça zordur. Öldüğümüzde bu çaba durur, sıcaklık farkı azalmaya başlar ve sonunda çevreyle aynı sıcaklığa geliriz. Hayvanların hepsi çevre sıcaklığıyla denge kurmak için bu denli çaba harcamaz, fakat tüm hayvanlar bununla kıyaslanabilecek bazı işler yapar. Örneğin, kurak bir ülkede, hayvanlar ve bitkiler hücrelerindeki sıvı içeriğini belirli bir düzeyde tutmak amacıyla, suyun dışarıdaki kuru dünyaya akma yolundaki doğal eğilimini engellemek için çaba gösterirler. Bunu yapamazlarsa ölürler. Daha genel bir biçimde söylersek, canlılar, etkin biçimde iş yaparak engellemedikleri sürece, eninde sonunda kendilerini çevreleyen dünya ile kaynaşır ve özerk varlıklar olma durumundan çıkarlar.
Dawkins, R. (2013). Kör Saatçi (13 b.). S. 13-14(F. Halatçı, Çev.) Ankara: Tubitak.

Kör Saatçi - Richard Dawkins

LOREM IPSUM

Sed ut perspiciatis unde omnis iste natus voluptatem fringilla tempor dignissim at, pretium et arcu. Sed ut perspiciatis unde omnis iste tempor dignissim at, pretium et arcu natus voluptatem fringilla.

LOREM IPSUM

Sed ut perspiciatis unde omnis iste natus voluptatem fringilla tempor dignissim at, pretium et arcu. Sed ut perspiciatis unde omnis iste tempor dignissim at, pretium et arcu natus voluptatem fringilla.

LOREM IPSUM

Sed ut perspiciatis unde omnis iste natus voluptatem fringilla tempor dignissim at, pretium et arcu. Sed ut perspiciatis unde omnis iste tempor dignissim at, pretium et arcu natus voluptatem fringilla.

©2025 insisto