Tezinizi yazamadığınızda korkularınız büyür ve doğru kararlar alamaz, alsanız bile harekete geçemez hale gelirsiniz. Tezinizin geleceğine dair istisnasız her şey tehlikeli ve tehditkar gözükür. Başlayamama stresi, yetiştirememe kaygısı ve donanımınızın yetersiz olduğuna dair endişeler içinizde tarifsiz bir korku yaratır. Kendinizi bu düşüncelerden uzaklaştırmak için Spotify ve Netflix kimi zaman güvenli limanlar gibi görünse de bulacağınız huzur sizi sadece birkaç saatliğinde güvende tutacaktır. Ancak her şey sizin elinizde. Kendi ellerinizde.
Korkmaktan korkmayın ve sırtınızı onlara sımsıkı dayayın. Korkunun acı verse de insanlığın başarmadaki en büyük motivasyon kaynaklarından birisi olduğunu unutmayın. Seyit Onbaşı’yı hatırlayın. Bütün vücuduna yayılmış bir korkuyla ve ağır stresle 215 kiloluk top mermisini nasıl tek başına sırtlayabildiğini düşünün. Keşke bu yola hiç girmeseydim dedirten korkuların, midenize vuran gerilimlerin, başınızda günlerce geçmeyen stres tipi ağrıların son derece insani bir hal olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın. Hiçbir tezin bu duygulardan azade yazılmadığını, hiçbir başarının stressiz yaşanmadığını, sizi hedeflerinize götüren hiçbir yolun taşsız, dikensiz, çamursuz olmadığını bilin.
Rahmetli Doğan Cüceloğlu’nun bir kitabında sözünü ettiği gibi “korkuyu fren olarak değil, motor olarak kullanın”. Cesaretinize güvenin. Bulunduğunuz yere gelinceye kadar neler yaşadığınızı, nelerin üstesinden geldiğinizi, maddi ve manevi olarak hangi yıpratıcı şeylere rağmen şu an burada olduğunuzu gözlerinizin önünden geçirin, oturduğunuz yerden kalkın. Girdiğiniz onca ALES ve dil sınavını, yaptığınız başvuruları, mülakattaki gerginliğinizi, dersleri, ödevleri, makaleleri, yeterlilik sınavını hatırlayın. Hiçbiri bir diğerinden kolay olmayan bunca adımı atabildiğiniz için şu an buradasınız. Bir kere yapan, her zaman yapabilir. Bir kere başaran, yine başarabilir. Bir kere direnen yine direnebilir.
Seninle birlikte aynı hayalleri kuran ama daha adım bile atmadan yollarını ayırıp gidenler oldu. Seninle birlikte akademik hayata adım atan ancak başladıkları işi yarıda bırakanlar oldu. Seninle birlikte hayaller kuran sonrasında ise bütün dürüstlük kaygılarını ve ideallerini bir yana bırakarak sıradanlaşan insanlar oldu. Sense hala buradasın. Neden herkes gitti de sen kaldın? Neden herkes pes etti de sen hala direniyorsun? Neden herkes etik kaygılarını ve ideallerini bir kenara bıraktı da sen hala sımsıkı tutmaya çalışıyorsun? Demek ki doğru olana, meşru yollarla ulaşma konusunda bir derdin var. Yaptığın işi en iyi şekilde yapma konusunda bir kaygın var.
Henüz hiç adım atmamışlar şu an öfkelenmiyor. Tezini bırakanlar stresten uykusuz geceler geçirmiyor. Yazdığı tezi bilimsel ahlak ve etik dairesinde yazma çabası göstermeyenler çaresizlik ve korku içinde ağlamıyor. Hala korkuyorsan dirisindir. Hala endişeleniyorsan, hala tedirginlik duyuyorsan düşmemişsindir aksine hala yürüyorsundur. Akademik kaygılarını ve ideallerini son bir güç elinde tutmaya çalışıyorsan yaşıyorsundur ve doğru yoldasındır.

Şimdi kalk, korkularından kaçma. Onların sana yol göstermesine müsaade et. Hayaletlerin üzerindeki beyaz çarşafları kaldırmaya cesaret ettiğinde, altında seni doğru yola götürecek tabelalar göreceksin. Tehdidi olmayan yol seni bir yere ulaştırmaz. Tehditlerini sev. Onları tanı ve ayağa kalkıp yürümek için kuvvet bul.
Yalnız olmadığını bil, ısrarla dene.
Kapak fotoğrafı: Olesya Yemets